HIZLI ERİŞİM
19.10.2010

AB Bölgeler Komitesi Türkiye Çalışma Grubu Gaziantep’te Toplandı

Gaziantep Valisi Süleyman Kamçı, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey, AB Bölgeler Komisyonu Üyesi Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Bernard Soulage, Başkan Yardımcısı Tibor Varadi, Dışişleri Bakanlığı Yetkilisi Meral Barlas, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Yavuz Coşkun, Komisyon Üyeleri, yetkililer ve çok sayıda davetli katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey, Türkiye’nin 6.büyük şehri ve Güneydoğunun Yükselen Yıldızı Gaziantep’te yapılan toplantının önemine değinerek, toplantının dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Gaziantep’te yapılmasının önemini vurguladı.

Gaziantep’in tarihi, kültürel ve modern yönünü anlatan bir sunum yapan Güzelbey, AB hibe fonlarından yararlanılarak yapılan restorasyon çalışmalarının Gaziantep’i bir tarih, kültür ve turizm şehri haline getirdiğini söyledi.

Gaziantep Valisi Süleyman Kamçı, “Ülkemizin AB ile ilişkilerini ve bu sürecin başarı ile sonuçlanmasını iyi kavramış illerden biri olan Gaziantep’te böylesine önemli bir toplantının yapılması memnuniyet vericidir. Bu toplantının bölgemizin ekonomik, sosyal ve kültürel açısından merkez konumunda olan ilimizde gerçekleştiriliyor olması inanıyorum ki müzakere süreci açısından da çok faydalı olacaktır” dedi.

Bernard Soulage; AB üyelik sürecinin Türkiye açısından başarıyla sonuçlanacağına inanıyorum

AB Bölgeler Komisyonu Üyesi Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Bernard Soulage de konuşmasında, AB üyelik sürecinin Türkiye açısından başarıyla sonuçlanacağına inandığına dikkati çekti.

Genişleme sürecinde Türkiye'nin katılımıyla ilgili olarak yaşanan iki zorluğa işaret edeceğini kaydeden Soulage, bunlardan birincisinin, sürekli genişleme sürecinin söz konusu olduğunu dolayısıyla Avrupalıların sürekli genişlemenin kendilerini zorladığını görmekte olduklarını belirtti.

Soulage, ''Bu Türkiye'nin sorunu değil, kendi AB yapımızın bir sorunu ve 27 ülkeye ulaştıktan sonra bir büyük nüfus katılıyor, bu genişleme sürecinin yönetimi giderek zorlaşıyor'' dedi.

Genişleme sürecinin bizzati kendisinin de Türkiye dışındaki diğer aday ülkeler için sorunlar dizisi oluşturduğunu vurgulayan Soulage, ''Sürecin Fransa üzerinde de sorunları var. Benim kendi ülkemde de çeşitli sorunlar yaşadık. Ulusal olarak bu genişleme sürecinin biz de sorunlarını yaşamaktayız. Bu Türkiye'nin sorunu değil, AB'nin bizzati kendisinin genişlemesinin yarattığı sorunların yansımasıdır'' diye konuştu.

Soulage, AB'nin genişleme sürecinde yaşadığı diğer önemli bir sıkıntının ''egemenliğin bir kısmının bırakılması'' konusu olduğunu ifade ederek, İngiltere'yi örnek gösterdi ve bu konuda İngiltere'nin de sıkıntı yaşadığını belirtti.

Soulange, Türkiye'nin çok büyük bir ülke olduğunu, çok canlı ve çok güçlü bir ekonomiye sahip olduğunu vurgulayarak, ''Bu da zorlayıcı bir şey ama bu üyelik sürecinin Türkiye açısından çok başarıyla sonuçlanacağını uman kişilerden biriyim'' diye konuştu.

Toplantıda Dışişleri Bakanlığı'nı temsil eden Meral Barlas da konuşmasında, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinde taahhütlerine bağlı olduğunu ve politikalarında bir değişlik olmadığını kaydetti.

''Bu çerçevede AB'nin de taahhütlerine uymasını müzakere sürecimizle ilgili olarak hakkaniyet içinde hareket edilmesini ve siyası olarak engellenen fasıllarda ilerleme sağlanmasını istediğimizi belirtmek istiyorum'' diye konuştu.

Türkiye'de tüm bakanlıklar, kurumlar ve kuruluşlar AB ile müzakere sürecinde Türk mevzuatının AB mevzuatıyla uyumlulaştırılması için çalıştığını ifade eden Barlas, müzakere sürecinin bu anlamda Türk bürokrasisi için bir sınav niteliği taşıdığını, bugüne kadar Türk bürokrasisinin bu sınavdan başarıyla çıktığını bildirdi.

BAŞKAN YARDIMCISI TİBOR VARADİ: -''ŞİMDİ ARTIK OTURUP BU DEĞİŞİKLİKLERİN MEVZUATA SOMUT BİR ŞEKİLDE NASIL YANSITILACAĞINA BAKACAĞIZ ''

Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Tibor Varadi, referandumda kabul edilen Anayasa Değişikliği Paketinin mevzuata somut bir şekilde nasıl yansıtılacağına bakacaklarını söyledi.

Varadi, Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde düzenlenen AB Bölgeler Komisyonu Türkiye Çalışma Grubu toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye-AB ilişkilerini değerlendirdi.

Türkiye'nin modernleşme ve demokratikleşme çabalarını sürdürdüğünü, bunun Türkiye'nin kalkınması ve gelişmesi açısından çok önemli olduğunu ifade eden Varadi, Türkiye'de son dönemde yaşanan en önemli gelişmenin Anayasa Değişikliği Paketinin referanduma sunulması ve kabul edilmesi olduğunu belirtti.

Varadi, anayasa yapılması öngörülen değişikliklerin, AB'nin altını çizdiği pekçok konuya Türkiye'nin verdiği yanıt olduğunu vurgulayarak, ''Özellikle katılım ortaklığı belgesinde de zikredilen öncelikli alanlar bunlar. Şunu da vurgulamakta fayda görüyorum, bu referandumda kabul edilen anayasal değişiklikler şu ana kadar AB tarafından dile getirilen bütün iyileşmeleri gelişmeleri kapsamıyor'' diye konuştu.

Avrupa Komisyonunun beklentilerinin tam karşılığı olmasa bile Anayasa Değişikliği Paketini koşulsuz desteklediğini işaret eden Varadi, şunları anlattı:

''Şimdi bu değişiklikler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları tarafından kabul edildi. Şimdi artık oturup bu değişikliklerin mevzuata somut bir şekilde nasıl yansıtılacağına bakacağız ve bu değişiklikler parlamentodan nasıl geçecek ona bakacağız. Üçüncü adım da tabii bu kabul edilen mevzuatın pratikte uygulanmasına bakmak olacak.''

Varadi, referandum sürecinde iktidar partisi ile hükümet arasındaki tartışmalarda yaşanan sertleşmenin yerini yumuşamaya bırakmasından memnunluk duyduklarını ifade etti.

''TÜRKİYE EKONOMİK KRİZİ İYİ ATLATTI''

Sözlerini Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak sürdüren Varadi, Türkiye'nin finansal krizi, ekonomik krizi iyi atlattığına dikkati çekti.

Türkiye'nin ekonomik kriz sürecinde pekçok baskıya, sıkıntıya iyi göğüs gerdiğinini belirten Varadi, ''Tabii ki hem sanayi faaliyette, hem gayri safi yurtiçi hasılada hem de borçlulukta bazı sıkıntılar yaşandı. Ankara, İstanbul sokaklarında dolaşırsanız görebilirsiniz, birçok küçük işletme kapanmak zorunda kaldı.

Ama global olarak makro ekonomik açıdan Türkiye krize hakikaten gayet iyi dayandı, krize ve çok iyi bir gayri safi yurt içi hasıla artış potansiyeli ortaya koydu. İşsizlik rakamları azaldı ve ayrıca AB ile işbirliği avantajını özellikle yüksek teknolojik ürünlerde muhafaza etti.

Varadi, Türkiye'de genel seçimlerin yaklaştığını, 2011'in Haziran ayında yapılacak parlemento seçimlerinin Türkiye'nin gündemini ve ivmesini etkileyeceğini anlatarak, şunları kaydetti:

''Türkiye sürekli olarak ve çok yüksek düzeyde bir faaliyet ortaya koyuyor ve dış politikada çok faal bir politika güdüyor, bunu sürekli gösteriyor. Türkiye, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin geçici üyesi olarak son derece faal, sıcak noktalarda, kriz bölgelerinde bütün dünyada faaliyetlerini yoğun bir şekilde sürdürüyor. Türkiye Pakistan'a yardım çabalarının da burada takdirle belirtilmesi gerekiyor.''

Varadi, Türkiye'nin izlediği aktivist politikaların karşılığını yakın gelecekte almasının beklenebileceğini kaydetti.

Türkiye ile AB arasındaki katılım müzakerelerine ilişkin ''hızlı'' ya da ''yavaş'' gibi tanımlamayacağını ifade eden Varadi, ''Böyle bir sıfat kullanmıyorum ama optimum süratle ilerlemiyor diyebiliriz'' diye konuştu.

Çalışmasını soru-cevap bölümüyle tamamlayan AB Bölgeler Komisyonu Türkiye Grubu, yarın AB'nin desteğiyle Gaziantep'te yapılan çalışmaları yerinde inceleyecek.