HIZLI ERİŞİM
09.02.2012

MÜREFFEH YAŞAM İÇİN SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA ŞART

Toplantıya Gaziantep Vali Vekili Mevlüd Kurban, Gaziantep Üniversitesi Rektörü ve Gaziantep Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Yavuz Coşkun, Kalkınma Bakanlığı Çevre ve Sürdürülebilir Kalkınma Dairesi Başkanı Sema Bayazıt, Kent Konseyi Genel Sekreteri Necati Binici, Bakanlık Proje Uzmanı Alper Acar, kent konseyi üyeleri, STK temsilcileri ve çok sayıda yönetici katıldı.

 

Kalkınma Bakanlığı’nın, Türkiye'nin 2012 BM Sürdürülebilir Kalkınma (Rio+20 Dünya Zirvesi) Konferansına hazırlıklarının desteklenmesi çalıştayı kapsamında yaptığı bölgesel toplantılarının ikincisini Türkiye’nin yıldız kenti Gaziantep’te Kent Konseyi’nin ev sahipliğinde yapıldığını vurgulayan Gaziantep Üniversitesi Rektörü ve Gaziantep Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Yavuz Coşkun, “Hükümet Başkanlarının katılacağı zirvede Sürdürülebilir Kalkınmaya dair küresel politikalar tartışılacak. Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da Türkiye’yi temsil edeceği bu zirvede sunulmak üzere bir ülke politikası, ülke görüşü belirleme toplantıları yapılıyor. Hedef yerelde bölgesel hazırlanacak politikalar sonucunda bir ülke politikası ortaya çıkacaktır” dedi.

 

Coşkun, “Sürdürülebilir kalkınma dediğiniz zaman kent yapısından, sanayi, sosyal alandaki gelişmeler, sağlıktaki pariteler ve daha birçok şeyi kapsamaktadır. Ortaya bir sonuç çıkarmak için bu konuda katkı sağlayacak birçok kurum ve kuruluşun katkısı gerekiyor. Çünkü gelecekte kalkınan, müreffehliği ile birinci ligde oynayan bir kent olmak istiyoruz. Daha organize politikalar, daha organize anlayışlar bir araya getirmek için bu çabaları göstermeliyiz” diye konuştu.

 

SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA BUGÜNÜN İHTİYAÇLARININ GELECEK KUŞAKLARIN İHTİYAÇLARINA ZARAR VERMEMESİDİR

Çevre ve Sürdürülebilir Kalkınma Dairesi Başkanı Sema Bayazıt, “22 Haziranda bir araya gelecek ülke liderleri Sürdürülebilir Kalkınmanın önemine vurgu yapacaklar. Bu uluslar arası politikaların ortaya konacağı bu zirvede yaklaşık 50 bin katılımcının yer alması bekleniyor. Bu konuda biz de ulusal kararlarımızı ortaya koymak adına, pozisyonumuzu belirlemek üzere bir hazırlık süreci takip ediyoruz. Sürdürülebilir Kalkınma, bugünün ihtiyaçlarının gelecek kuşakların ihtiyaçlarına zarar vermeksizin bir kalkınma yaklaşımını içeriyor. Bu da çevre, ekonomi ve toplum gibi 3 ana bileşenden oluşuyor” dedi.

 

Sema Bayazıt, “1992 yılında ilki düzenlenen Sürdürülebilir Kalkınma Konferansında vurgu Çevreyeydi. Çünkü sanayileşme sürecinde vahşi kalkınma çabası çevreye ciddi zararlar vermişti. Çevre konusunda artık dünyanın ortak fikirler oluşturması gerekiyordu.

 

 

 

 

 

 

2011 yılında Yohannesburg’da yapılan konferansta ise sosyal konulara daha fazla vurgu yapıldı, doğal kaynakların yanı sıra yoksulluk ve yoksullukla mücadele konularına vurgu yapıldı. 2012 yılında ise beklenti daha çok ekonomik kriz altında ekonomilerin yeniden yapılanması, sermayelerin yeniden şekillenmesi noktasında çevre duyarlı, yoksulluk mücadele eden konuların bir arada ele alınmasının daha da ivme kazanacağı yönünde bir görüş belirdi. Buna da literatürde eşit büyüme deniliyor” diye konuştu.

 

Sürdürülebilirliği mevsimlere benzeten Gaziantep Vali Vekili Mevlüd Kurban,  “Mevsimlerden birisinin olmaması gibi, zincirin halkalarından birinin kopması gibidir. Arzu edilen şekilde kalkınmayı sağlayamaz, bu dengeleri oluşturamazsak o zaman bunda bir yanlışlık var diye düşünüyorum” dedi.

 

Kurban, “İnsanların kendi evine gösterdiği titizliği sokaklara, çevreye, havaya göstermemesi düşünülemez. Başkalarının hakkı olan atmosferi, suyu, içinde yaşadığı çevreyi kendi menfaatinde kullanıp da asıl sahiplerinin aleyhine kullanmak gibi bir gelişmeye de müsaade etmek asla mümkün değildir. Bu dengeleri mutlaka kurmalıyız, bir yerlerde yanlışlık yapıyoruz. Gaziantep sanayisi, ekonomik gelişmesi ile örnek bir şehir ve öyle olmaya da devam edecektir. Bu gelişmelerin sonunda yaşamımıza yeni giren unsurların eskileri ile değiştirilmemesi acil tedbirler almamızı kaçınılmaz kılmaktadır” diye ifade etti.

 

Rio Konferansı öncesi gelinen noktayı içeren bir sunum yapan Bakanlık Proje Uzmanı Alper Acar, 2050 yılına geldiğimiz zaman dünya nüfusunun 9 milyara çıkmasının öngörüldüğünü söyleyerek, İnsani Kalkınma Endeksi ile Ekolojik Ayak İzinin karşılaştırıldığı bir grafik gösterdi. Acar, İnsanı Kalkınma Endeksi olan ülkelerin Ekolojik Ayak izlerinin de yüksek olduğunu vurguladı.

 

Çalıştay kapsamında yapılan toplantıda; çevre, ekonomi ve toplum olmak üzere 3 ana başlık üzerinde duruldu. Temiz bir çevreye kavuşmanın hem topluma hem de ekonomiye fayda sağlayacağı anlatılırken, temiz bir çevre için Brezilya’da yapılacak olan Rio+20 Dünya Zirvesi öncesinde fikir alışverişinde bulunuldu.

 

Katılımcıların sorularını yanıtlayan ve onların önerilerini dinleyen Çevre ve Sürdürülebilir Kalkınma Dairesi Başkanı Sema Bayazıt, konuşmalardan derlediği önerileri not etti.