Yemeğin Başkenti Gaziantep, Japon Mutfaği İle Tanişti
Büyükşehir Belediyesi Onat Kutlar Salonunda düzenlenen konferansa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri İ.Fuat Özçörekçi, Genel Sekreter Yardımcıları İbrahim Evrim, Cengiz Ağar, Settar Çanlıoğlu, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Miyuki Aoki Girarrdelli, Prof.Dr.Reha Günay ve çok sayıda konuk katıldı.
Prof. Dr. Suzuki Tadashi, 1890 yılına dayanan Türk-Japon dostluğunun 120. yılı münasebetleri dolayısıyla 2010 yılının Türkiyede Japon Yılı ilan edildiğini, Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğini yaptığı Masturi 2010 Gaziantep etkinliklerinin de bu anlamlı buluşmaya büyük bir katkı sağladığını söyledi.
Suzuki Tadashi, Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen Masturi 2010 Gaziantep etkinlikleri kapsamında, Gaziantepin eşsiz tadları ile tanışma fırsatı bulduklarını, zengin Gaziantep Mutfağının sahip olduğu ünvanı fazlasıyla hak ettiğini söyledi.
Bayzahanda gerçekleştirilen etkinlikte Suşiyi Gaziantep halkına tanıtmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirten Tadashi, Türk ve Japon mutfaklarının tarihsel süreçlerini, yemek türleri, yemekte kullanılan unsurlar arasındaki benzerlik, farklılık ve diğer kültürlerden etkileşimleri slaytlarla gösterdi.
GELENEKLER BENZER AMA TADLAR FARKLI
1990lı yıllara kadar Türkiyede Japon Mutfağını tanıtacak herhangi bir mekanın olmadığını belirten Suzuki Tadashi, Bugün İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde Japon lokantaları açılmıştır. Sanıyorum ki Japon Mutfağı ve Japon Yemek Kültürünün sistematik olarak tanıtılmasındaki eksiklik Türklerin Japon Mutfağı ile tanışmasını geciktirmiştir diye konuştu.
Osmanlı Mutfağının Japon Mutfağı üzerinde büyük etkisi bulunduğunu, özellikle tatlılarda bu benzerliğin kendini ortaya koyduğunu söyleyen Tadashi, balık ızgaranın iki ülkede de aynı yöntemle yapıldığını vurguladı.
Çinin bir çok konuda tesiri altında kalan Asya Ülkelerinin aksine bir ada ülkesi olan ve karadan Çinle teması olmayan Japonyanın kendi kültürünü muhafaza edebildiğini söyleyen Prof. Dr. Suzuki Tadashi, Yağmuru bol olan Japonyanın nebatındaki çeşitlilik ve Budizmin etkisi ile hayvan etinin Japon Mutfağına pek girmediğini, kırmızı et ürünlerinin de yemeklerde kullanılmadığını dile getirdi.
Tadashi, Türk ve Japonların eski adetleri arasında büyük benzerlikler olmasına rağmen balıkçılığın geliştiği Japon Mutfağı ile etin hakim olduğu Türk Mutfağı farklılıklar arz ediyor. Yaşam biçimlerinin yemeklerin yenildiği mekanlara yansıması da bazı benzerlikler yaratmaktadır. Hala uygulanmasına karşın modern yaşama geçmeden önce Türkler ve Japonlar yer sofrasında yemek yiyorlardı dedi.
Geleneksel Japon Yemek Kültürünü anlattığı konferansın sonunda Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri İ.Fuat Özçörekçi tarafından, Ünlü Osmanlı Tarihçisi ve Gastrolog Prof. Dr. Suzuki Tadashiye, Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlatılan Gaziantep Yemeklerinin yer aldığı Şiveydiz adlı kitap ve yöresel ürünler hediye edildi.