HIZLI ERİŞİM
21.07.2019

BÜYÜKŞEHİR'DEN YAZLIK SİNEMA GÜNLERİ

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin Kültür Bakanlığı katkılarıyla düzenlediği “Yazlık Sinema Günleri” 19 Temmuz’da Masal Park’ta başladı.

Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Turizm Daire Başkanlığı’nın Kültür Bakanlığı katkılarıyla hazırladığı Yazlık Sinema Günleri, 19-20-21 Temmuz tarihlerinde Masal Park’ta gerçekleşti. Takip eden hafta içerisinde ise ilçelerde ve 27-28 Temmuz tarihlerinde ise Hasan Celal Güzel Millet Bahçesinde sinema severlerle buluşacak.

Büyükşehir Belediyesinin geleneksel hale getirdiği “Yazlık Sinema Günleri” kapsamında ise, “Son Mektup”, “Ertuğrul 1890” ve “Evliya Çelebi Ölümsüzlük Suyu” filmleri gösterilecek. Ücretsiz olarak gerçekleştirilen etkinlikte, vatandaşlara çıtır simit ve gazoz ikram edilerek yazlık sinemanın nostaljik dokusu yeniden canlandırılmaya çalışılacak.

GÖSTERİME SUNULAN FİLMLER HAKKINDA

SON MEKTUP:Tayyareci Yüzbaşı Salih Ekrem I. Dünya Savaşı sırasında gönüllü olarak Çanakkale cephesine gider. savaşın çetin koşulları altında askerlerin hayatta kalması için mücadele veren Nihal Hemşire ile burada tanışır. Salih Ekrem ve Nihal zorlu şartlar altında, bir de Fuat adından kimsesiz bir çocuğu sahiplenirler. İngilizler tarafından gelen bir hava baskınında Salih Yüzbaşı sayesinde kurtulan “Küçük Gazi Fuat”, yüzbaşı ve hemşirenin arasındaki ölümsüz sevdanın da şahidi olacaktır..

Çanakkale Deniz Zaferi hakkındaki Son Mektup, harp günlerinde yazılan ve uzun yıllar sonra adresine kavuşan bir mektubun çok duygusal hikayesini anlatıyor. Önceki filmi "120" ile yurtiçi ve dışında büyük övgüler alan ve milyon barajını aşan Özhan Eren, senaryosunu yazdığı ve yapım-yönetimini üstlendiği Son Mektup'ta savaşı ve savaşın perde arkasını çok duygusal bir dille anlatıyor. Son Mektup'ta Tayyareci Salih Ekrem Yüzbaşı'yı canlandıran Tansel Öngel ile Nihal Hemşire rolündeki Nesrin Cavadzade başrolleri üstleniyor.

ERTUĞRUL 1890: Japon-Türk ortak yapımı “Ertuğrul” filmi, 1890 yılında Japon sularında batan Osmanlı fırkateyni Ertuğrul’un hazin hikayesi ile 1985’te 215 Japon vatandaşının İran-Irak savaşından kurtarılmasının çarpıcı öyküsünü kurgusal bir senaryoyla anlatıyor

1887 yılında bir Japon heyetinin İstanbul’a gelmesinin ardından, iade-i ziyaret olarak Japonya’ya gönderilmesi kararlaştırılan Osmanlı fırkateyni Ertuğrul, İstanbul’a dönüş yolunda fırtınaya yakalanır. 18 Eylül 1890 günü, Kashinozaki Deniz Feneri’ne yönelen gemi; kayalıklara çarparak 681 kişilik mürettebatı ile birlikte sulara gömülür. Sahile yaralı olarak ulaşabilen 69 kişi, Japon köylüler tarafından uzun süre misafir edilir. Denizden çıkarılabilen 150 kadar ceset ise fener yakınına gömülür ve daha sonra buraya, Türk-Japon dostluğunu simgeleyen bir anıt dikilir.

İran-Irak Savaşı’nın sürdüğü 1985 yılında ise; Saddam’ın emriyle, 24 saat içerisinde Tahran hava sahasının sivil uçaklar için dahi güvenli olmayacağı ilan edilir. Bu tehdit üzerine tüm Avrupa ülkeleri, derhal uçak göndererek vatandaşlarını Tahran’dan tahliye eder, ancak Japonya, bu süre içinde vatandaşlarını aldırmak için uçak gönderemez. Durumun kendisine ulaşması üzerine, dönemin başbakanı Turgut Özal; THY’ye hemen talimat verir ve bir uçak sabaha karşı havalanarak Tahran’a iner. Saddam’ın tanıdığı sürenin dolmasına dakikalar kala İran hava sahasına giren pilot Ali Özdemir; İran’da çalışan Japonlar ve yanlarındaki 30 kişilik yaşlı turist grubundan oluşan 215 Japon vatandaşını kurtararak “Yüzyılın Kurtarma Operasyonu”nu gerçekleştirir.

EVLİYA ÇELEBİ ÖLÜMSÜZLÜK SUYU: Eskilerin deyimiyle Ab-ı Hayat’ın, yani Ölümsüzlük Suyu'nun peşinde olan gezgin Evliya Çelebi'nin tek arzusu dünyanın her yerini gezebilecek kadar uzun yaşamaktır. Fakat 1600'lü yıllarda Nil Nehri kıyısında ölümsüzlük suyuna ulaşan Evliya Çelebi'yi kötü sürprizler beklemektedir. Kötü kraliçe, Evliya Çelebi'yi cezalandırır ve Çelebi uzun bir uykuya dalar. Uyandığındaysa kendisini günümüz İstanbul'unda buluverir! üstelik 400 yıl önce suyu beraber içtiği dostu kaz da yanındadır. Fakat kötü kraliçe, asırlar ötesinden gelip Evliya Çelebi’nin yakasını İstanbul’da rajat bırakmayacaktır! Film, 1600'lü yıllarda yaşamış, tarihimizin en önemli figürlerinden biri olan ve yaşadığı süre boyunca edindiği gözlemleri Seyahatnâme ismini verdiği önemli kaynakta bir araya getiren Evliya Çelebi'yi konu ediniyor. Animasyon türündeki filmin yönetmenliğini, gişe rekorları kıran Fetih 1453 filminin görsel efektlerinde imzası bulunan Serkan Zelzele yürütürken, seslendirme kadrosunda Haluk Bilginer'in yanı sıra Cengiz Küçükayvaz, Nurseli İdiz, Murat Cemcir ve Ahmet Kural gibi aşinası olduğumuz sesler yer alıyor.