ÖĞRETMENLER YAZARLARLA BULUŞTU
Her çocuk biyolojik ve genetik yapısı, zeka, duygusal ve sosyal gelişimi açısından başkalarından, hatta öz kardeşlerinden bile farklıdır. Bu nedenle çocuk yetiştirmenin en önemli noktası, her çocuğa farklı tutumlarla yaklaşabilmek ve içinde bulunulan şartlara göre hareket etmektir. Kitapla ilişki kurmak, okumayı bilmese de hatta konuşmakta dahi güçlük çekse de her çocuğun hakkıdır. Çocuğun bütün gelişim alanlarına katkı sağlayan, onun dünya ile iletişimini kuvvetlendiren, okuma yazma becerisinin kazanılmasına yardım eden çocuk edebiyatı ürünleriyle çocuğu erken dönemde tanıştırmak, yararları düşünüldüğünde bir kez daha önem kazanmaktadır.
Bu bağlamda çocuklara iyi birer gelecek hazırlamak için başta ebeveynler olmak üzere tüm öğretmenlerin faydalanması ve daha fazla bilinçlenmesini sağlamak amacıyla Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı Müzeler ve Kütüphane Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Çocuk Edebiyatı” konulu panelde, çocuk kitabı yazarları ve çizerleri ebebeynler ve özellikle öğretmenlerle buluştu.
28 Kasım tarihinde Büyükşehir Belediyesi Çetin Emeç Salonu’nda düzenlenen panel; Hayy Kitap Editörü ve Çocuk Kitapları Yazarı Elif Ayla, Çocuk Kitapları Yazar ve Çizeri Elif Yemenici, Oyuncu Anne Hikâye Anlatıcısı Yazar Merve Gülcemal, Eğitimci-Yazar-Masalcı Nurten Ceceli Alkan’ın katılımlarıyla gerçekleşti.
Elif Ayla, “Çocuk Kitapları ile Çıkılan Dünya Yolculuğu” başlıklı konuşmasında çocuk ile kitap ilişkisine değinerek, “Çocuk Yol Sever, Yolda Olmayı Sever” diyerek çocukların okuma yolundaki güzel duygularından bahsetti. Kitaplarda ana fikirlerin yetişkinle çocuk arasında farklılık gösterdiğine dikkat çekti.
Panelin bir diğer konuşmacısı Elif Yemenici ise bu işe nasıl karar verdiğini anlatarak başladı. Lise hayatına kadar içine kapanık bir çocuk olduğunu lise hayatında bu yeteneğini keşfettiğini ve Güzel Sanatlar Akademisine girmesiyle profesyonel olarak kendini bu işe adadığını anlattı. İspanyolca ve Katalanca gibi dillere kitabı çevrilen yazarımız en çok eleştiriyi çizdiği karakterlerinin korkunç olduğundan dolayı aldığını belirtti. Karakterlerinin korkunç olmadığını sadece her karakterin sevimli çizilmek zorunda olmadığını anlattı. Ayrıca her çocuğun karakterine göre kitap seçimi yapılması gerektiğini belirten yazarımız her masalında mutlu sonla bitmesi gerekmediğini anlattı.,
Merve Gülcemal ise “Bildiklerimi yazarak aktarıyorum” diyen yazar, çevirilerden çok bizim kendi yazdığımız kitapların okunması gerektiği üzerinde durdu. Ayrıca içinde kıpırtı olan herkese yazma tavsiyesinde bulundu. Kendimize sormamız gereken ilk sorunun “Niçin çocuğuma kitap okumalıyım” olması gerektiğini söyleyen yazarımız diğer bir sorunun “Nasıl en iyi kitabı okurum olması gerektiğini söyledi.
Nurten Ceceli Alkan ise bir çocuğun sizi dinleyebilmesi aynı zamanda hem hayal kurup hem empati yapıp hem de kendi korkularıyla yüzleşmesi için ona masal okunması gerektiğini söyledi. İnsanların bu zamanda birbiriyle empati kuramadığını belirten yazarımız masalın en büyük avantajının eklemeler yapılabilir olması olduğunu söyledi. Her çocuğun hayatının bir döneminde korkular yaşayacağını o korkuların içinde birikeceğini belirten yazarımız masalda kötülerin eninde sonunda cezasını bulduğunu ve bu sayede okudukça korkusuyla kendi kendine baş edeceğini belirtti. Çocuklara masal anlatırken masalda yardım edilen çocuktan kendinden bir şey bulan çocuk o çocuğa yardım edildiği takdirde hayat boyu her olayda yardım bekler diye düşünen yazarımız çocukların birey olması gerektiği konusuna da değindi.
“Çocuk Edebiyatı” konulu panele, gerek öğretmenlere gerek ise halka büyük ilgi gösterdi. Öğretmen, anne ve babaların çocuk edebiyatına, çocuğa ve kitaba olan bakış açıları değişti.